Depresyonda Kognitif Psikofizyoloji | ||||||||||||||||||||
37. ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ 2-6 EKİM 2001, THE MARMARA OTELİ, TAKSİM - İSTANBUL
AMAÇ: Kognitif bilimlerle insan davranışı arasında ilişkiyi tartışmak. BULGULAR: Konuşma , bellek , yargılama , objeleri tanıma ve kullanma , bilgi sentezi , problem çözme , soyut düşünce , uzamsal yetenek , okuma , yazma , hesaplama gibi beyin işlevleri kognitif işlevler olarak bilinir.Bu işlevlerin bozulmasının insan davranışında ve ruhsal hayatında büyük önemi vardır. Kognitif bilimler insanın nasıl düşündüğünü açıklamaya çalışıyor. Nörobiyolojinin temelinde hücreler yatar ve insan beyni anatomik ve fizyolojik bütünlük içinde çalışır. Beyindeki biyolojik süreçlerin son ürünü bioelektrik faaliyettir. 1931’de Berger’in EEG’yi bulmasından sonra bilgisayar teknolojisi ile EEG’nin sayısallaşması ikinci bir çığır açmıştır. Sayılaştırılmış bilgilerin depolanması , beynin elektriksel aktivitesinin yaş grubu parametrelerine göre ayrılması önemli katkılar sağlamıştır. SONUÇ : Bilgisayarlı EEG’nin tanı , tedaviye yanıt , prognozun izlenmesi , risk saptanması gibi alanlarda önemli katkılarının olacağı söylenebilir. KAYNAKLAR:
AMAÇ: Major Depresyon tanısı olan hastalarda , Kantitatif EEG (QEEG) ‘nin tedaviye yanıtın izlenmesinde anlamlılığı ve özgüllüğünün incelenmesi amaçlandı. YÖNTEM VE BULGULAR: Amerika Nörofizyoloji Cemiyeti1997 yılında Bilgisayarlı EEG için bazı psikiyatrik alanları endikasyon alanı olarak belirlemiştir. Bunlar dikkat eksikliği , şizofreni , depresyon , alkolizm , madde bağımlılığı , adli psikiyatri alanlarıdır. Elektrofizyolojik değişkenler ve veriler hekimlere tanı ,ayırıcı tanı , tedavinin izlenmesi , tedaviye cevabın belirlenmesi , risk gruplarının belirlenmesi gibi alanlarda laboratuvar desteği olarak katkı sağlamaktadır. Bizim yaptığımız çalışmada klinik olarak Major Depresyon (DSM-IV , HAM.D)tanısı almış 33 erişkin hastanın tedavi öncesi ve ilaçsız EEG’si çekildi.Klinik düzelme gözlemlendiği anda ortalama 3 ay içerisinde ikinci QEEG ‘si çekildi.Aralarındaki farklar tartışıldı.Ayrıca beynin dinamik haritası alınarak sonuçların lokalizasyon değeri incelendi. Depresyonda QEEG profilinin alınması ve bunun sağlıklı yaş grubu veri tabanı ile karşılaştırılması tedaviye cevapla hekime biyolojik gösterge olarak aydınlatıcı olduğu kanısına varıldı. Araştırma psikiyatride biyolojik ölçülebilirlik zorluğunun bilgisayar teknolojisinin katkısı ile sayısal EEG yardımı ile aşılabileceği konusunda bize ümit vermiştir. SONUÇ: Tedaviye olumlu cevabın anlamlı derecede QEEG’de gösterilebildiği , ancak spesifik EEG değişikliklerinin saptanmadığı araştırma sonucu anlaşıldı. KAYNAKLAR : |